akp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
akp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Şubat 2015 Çarşamba

'İç Güvenlik' paketi: Polise 48 saat gözaltı yetkisi geçti

İç Güvenlik Paketi'nin önceki gün yaklaşık 19 saat süren Genel Kurul görüşmelerinde, muhalefetin direnci sonucu sadece 6 madde geçebildi. Meclis'ten geçen maddeye göre, mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri 48 saate kadar gözaltına alma kararı verilebilecek.

Toplumda infial yaratan; öldürme, kasten yaralama, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, kaçakçılık, fuhuş, hırsızlık, yağma, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti gibi suçlarda, suçüstü halleriyle sınırlı olmak kaydıyla kişi hakkında, mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirlerince 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda 48 saate kadar gözaltına alma kararı verilebilecek. Toplantı ve gösteri yürüyüşüne yasaklanan silah, molotofkokteyli, demir bilye ve sapanla katılanlar tutuklanabilecek.
VALİ EMİR VEREBİLECEK
Vali, lüzumu halinde, kolluk amir ve memurlarına suç faillerinin bulunması için gereken emirleri verebilecek. Vali, kamu düzenini ve güvenliğini, kişilerin can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla aldığı önlem ve kararların uygulanması için adli kuruluşlar ile yardım isteyebileceğine dair hükmü saklı kalmak kaydıyla askeri kuruluşlar dışında, mahalli idareler dahil bütün kamu kurum ve kuruluşlarının itfaiye, ambulans, çekici,  makinesi ve tedbirlerin zorunlu kıldığı diğer araç ve gereçlerinden yararlanabilecek, personeline görev verebilecek. Kamu kurum ve kuruluşları, valinin bu konudaki emir ve talimatlarını yerine getirecek; aksi takdirde vali, emir ve talimatlarını kolluk aracılığıyla uygulayacak. Bu yetkiler, ilçelerde kaymakamlar tarafından kullanılabilecek. Kamu düzenini ve güvenliğini veya kişilerin can ve mal emniyetini tehlikeye düşürecek toplumsal olayların başgöstermesi halinde vali tarafından kamu düzenini sağlamak amacıyla alınan karar ve tedbirlere aykırı davrananlar 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
BONZAİ TCK KAPSAMINDA
Hürriyet gazetesinden Umut Erdem’in haberine göre, sentetik uyuşturucu maddelere yönelik cezai yaptırımın daha caydırıcı hale getirilmesi için ‘sentetik kannabinoidler (Bonzai) ve türevi uyuşturucu maddeler’ de TCK kapsamına alınıyor. Bu maddelerin imali ve satışına yönelik ceza yarı oranında artırılıyor. Uyuşturucu satışı cezasının okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim , askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına 200 metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında daha artırılıyor. Okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerle bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri işaretlerle belirlenen sınırlarına 200 metreden yakın mesafe içindeki açık yerlerde uyuşturucu bulunduran, kullanan ve satın alanların cezaları yarı oranında artırılacak. 200 metrede uyuşturucu kullanan, bulundurana 7.5 yıla kadar hapis verilecek.

30 Kasım 2014 Pazar

Demirtaş; İŞİD Türkiye'yi Kullanarak Kobani'ye Saldırıyor

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, IŞİD'in Türkiye topraklarını kullanarak Kobani'ye saldırdığını ve bunun görüntülerinin olduğunu öne sürdü.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Gaziantep İl Başkanlığı Kongresi’ne katıldı. Kongrede konuşurken halkın iktidardan memnun olmadığını öne süren Demirtaş, Türkiye ’yi yönetecek, Türkiye’deki her kesimi kucaklayacak bir politika üretmeye aday alternatif parti olduklarını anlatırken, "Biz sadece Kürt, Türk halkının Arap’ın, Çerkez’in, Sünni’nin değil Türkiye’deki bütün kimliklerin ortak partisi olacağız" dedi.

"ASIL ALÇAK SİZSİNİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadın-erkek eşitliği konusunda yaptığı açıklamayı eleştiren Demirtaş, yaşamın kadın demek olduğunu, iktidardaki zihniyetin yaşamın kendisini ’Kadınla erkek eşit olamaz’ diye açıkladığını savundu. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, şöyle konuştu:

"Kadınla erkeğin fıtratında eşitlik yoktur’ diyor. Yani kadın yaşamın her alanında ikinci sınıf olacak, erkek bütün dünyanın, malın, mülkün, devletin, yönetimin sahibi olacak. Kadınlar sadece devlete ve erkeğe hizmet etmekle görevli olacak. Bunların zihniyeti ve anlayışı bu. Bunu kabul etmek, bunu bu şekilde inanarak yürekten savunmak demek, özgürlükten ve demokrasiden bir şey anlamamış olmak demektir. Siz kendiniz dışındaki bir insanı, kadın olduğu için yada inancı mezhebi sizden olmadığı için reddediyorsanız, onu insan yerine koymuyorsanız, kendinizden alçakta görüyorsanız kusura bakmayın ama asıl alçak sizsiniz." 

"BU NASIL PEYGAMBER GELENEĞİDİR?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı Sarayı üzerinden eleştiren Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’yla ilgili de şunları söyledi:

"Şöyle dönün etrafınıza bakın. Gaziantep’teki işsizlik, yoksulluk. dönüp vicdan gözüyle Ankara’ya, seçtiklerinize, oy verdiklerinize bir bakın. Nasıl yaşıyorlar? Geçenlerde ülkenin Cumhurbaşkanı ’Biz bir hurma ile karnını doyuran Hz. peygamberin takipçileriyiz’ diyor. Mübarek kusura bakma ama senin bin odalı sarayın varken bunu söylemeye hakkın yok. Sizin servetinizin haddi hesabı yok. Çocuklarınız, etrafınız, yakınlarınız, bakanlarınız, milletvekilleriniz, belediye başkanlarınız, sizin partinizden beslenenlerin malını, mülkünü koyabileceği yer yok. Parayı saklayacak yer bulamıyorlar. Bu nasıl peygamber geleneğidir? Hz. peygamberimizin kefeninden başka bir şeyi yoktu. Bizim ülkenin Cumhurbaşkanı sayılı zenginlerin arasına girmiştir. Devlet başkanları arasında en zengin olanlarıdır. Açıkladığı malı mülküyle, açıklamadıklarıyla. Dünyanın en zengin adamlarından biri bizim ülkeyi yönetiyor ve fakir fukara edebiyatı yapıyor. Saraya harcadığı paraya bakın. Biz saraylar ülkesi miyiz? Bu kadar yoksulluk perişanlık olacak, ülkenin yarısı gecekonduda yaşıyor, ülkenin yarısının başını sokabileceği doğru düzgün bir evi yok. Yüzbinlerce ailemiz tezekle ışıyor ama ülkenin itibarı sarsılmasın diye beyefendi kendisine saray yaptırıyor, sarayda yaşayacak ve kendilerinin bütün kesimleri kucakladığını söyleyecek. Bu gidişatı, bu rezaleti HDP durdurmayacak da kim durduracak? İşte görev bize düşüyor. HDP bu ülkenin umudu olacak o saraylar onlara dar olacak."

"BAŞKANLIK SİSTEMİNE ASLA ’EVET’ DEMEYECEĞİZ"
Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halen Başbakan gibi davrandığını ifade ederek, seçimlerden sonra Başkanlığı’nı ilan edeceğini öne sürdü. HDP olarak başkanlık sistemine karşı çıkacaklarını söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti:

"Anayasa’da olmayan yetkileri de kullanıp, AKP propagandası yapıyor her yerde. Şu anda Cumhurbaşkanlığı makamını ele geçirmiş durumda ama hükümette bir başbakan yok. Kendisi aynı zamanda başbakanlık yapıyor. Dikkat edin ülke başbakanın ülke ile konuşacak ne bir gündemi, ne de bir konusu var. Ülkede her şeyi Cumhurbaşkanı konuşuyor. ’12 yılda şunları, bunları yaptık’ diyor. Sen mi yaptın? Hükümet mi yaptı? Partin mi yaptı? Ama tamamını kendine mal edip hükümeti de baypas ediyor. Bunu ülkeyi tek adam, başkanlık sistemine hazırlamak için yapıyor. Seçimden sonra yeteri kadar gücü olursa, tek başına Anayasa’yı değiştirecek ve krallığını ilan edip, ’Ben başkan oldum’ diyecek. Anayasa’da bir maddeyi değiştirip Cumhurbaşkanı yerine başkanlık sistemini ilan edecek. Şu anda bunun hazırlığını yapıyor. Bunun önünde en büyük engel de HDP olacak. Biz HDP olarak başkanlık sistemine asla ’Evet’ demeyeceğiz."

Kobani’ye destek amacıyla Gaziantep’te yaşanan olayları provokasyon olduğunu kaydeden Demirtaş, en büyük kışkırtmaları Başbakan’ın yaptığını ve faturayı HDP’ye çıkardığını savunarak şöyle dedi:

"Gaziantep gibi yerlerde kışkırtmalara prim vermeyelim. Kobani direnişi sırasında burada da ciddi provokasyonlar yaptılar. Ellerinde palalarla, silahlarla, kasaturalarla insanları sokaklara salıp, burada 5 kişinin katledilmesine yol açtılar. Onların hepsi, bilinçli provokasyonlardı. Bunları da getirip HDP’ye, bize mal etmeye çalıştılar. Burada 5 insan katledildi, nerede failleri? HDP yapmışsa buyurun ortaya çıkarın. Görüntüler var, fotoğraflar var. Kimlerin örgütlediği, kimlerin öncülük ettiği belli ama dikkat edin bu ülkede en büyük kışkırtmayı Başbakan’ın kendisi yapıyor sonra dönüp faturayı bize çıkartıyor. Şimdiler de MHP ile aralarında kışkırtmaca oynuyorlar. ’Oraya gidemezsin, şuraya gidemezsin’, öbürü de bu kışkırtmanın karşısında herhalde il il gezecek öyle görünüyor. Bir ülkenin Başbakan’ını düşünün ki Dersim’de provokasyon çıkarmak için elinden geleni yapsın."

"BUKALEMUN GİBİLER"

Seçim dönemlerinde hükümetin izlediği politikaları de eleştiren Demirtaş, şöyle söyledi:

"Başbakan hızını alamayacak, MHP’den daha milliyetçi olmaya başlayacak. Bunu göreceksiniz, her seçim döneminde yaşıyoruz. Seçim biter dünyanın en demokratik hükümeti olurlar, bir ay bakarsınız ki şeriatçı bir hükümet, öbür ay bakarsınız yine milliyetçi hükümet. Bukalemun gibiler. Bir çizgileri yok, ilkeleri yok, omurgaları yok ancak bütün bu görünen fotoğrafların arkasında onların esas bir gündemi var. O gündem de IŞİD ile örtüşüyor. Asıl zihniyetleri IŞİD zihniyetidir. Sakladıkları, gizledikleri zihniyet IŞİD zihniyetidir. Bundan emin olun. Hiçbiri IŞİD’den rahatsız değil, bu güne kadar IŞİD’e karşı tek sert bir cümle duymadık ağızlarından."

"KOBANİ TOPRAKLARINA TÜRKİYE’DEN SALDIRI"

IŞİD’in önceki gün Türkiye topraklarından Kobani’ye saldırdığını ve görüntülerin olduğunu iddia eden Demirtaş, şu iddialarda bulundu:

"IŞİD, dün Kobani topraklarına Türkiye’den saldırı yaptı. Valilik, Genel Kurmay ve Başbakanlık inkar edici açıklamalar yaptı. Fotoğraf, görüntüler var. Toprak Mahsulleri Ofisi, Tarım Bakanlığı’nın bir kurumudur. TMO, o silolar Türkiye sınırı içerisindedir. Görüntülerde açık açık var; IŞİD barbarları, TMO silolarından Kobani’ye ateş ediyorlar. Dünkü görüntüler var. Oraya nasıl rahat bir şekilde girebiliyorlar? Nasıl oradan bu şekilde bir savaş yürütüyorlar? Bunu açıklamaları lazım. Orada 70 gündür nöbet tutanları copluyorlar ama IŞİD barbarları Türkiye sınırını rahat rahat kullanabiliyorlar. Başbakan’ın çıkıp bu konuyla ilgili açıklama yapması gerekiyor. IŞİD barbarlarının sınırı kullanma izni verildi mi? Bundan haberiniz var mı?"  (DHA/Metin Faruk TAMER)